Kaçıncı seçimi takip ediyorum bilmiyorum.
Oldukça fazla oldu.
Genel seçim, yerel seçim, ara seçim derken gerçekten kaç seçim takip ettim bilemiyorum.
31 Mart Mahalli Seçimlerinin iyiden iyiye kızıştığı ir dönemi de görmeye ve takip etmeye başladım.
Diğer seçimlerden biraz farklı bir seçim olacağı her halinden belli.
Adaylar, her parti için ciddi bir potansiyel. Kimse seçimi çantada keklik olarak görmüyor, göremiyor.
Hele yaşanan ekonomik sıkıntıların hat safhaya çıktığı günümüzde, sanırım tencere de bu seçimde oyunu iyi kullanacak.
Tencere oy kullanır mı?
Elbette kullanır, kullanacak da...
Tencere sıkıntısını en çok kadınlarımız çekiyor.
Evin reisi evden çıkarken, evin kadınına cebinden çıkarıp verdiği parayı idare et diye veriyor.
Market, manav, pazar yerleri yangın yeri. Nasıl idare edersen et!
* * *
En çok tepki de emeklilerden geldi.
Verilen maaş artışı emeklilere yetmediği gibi adeta kendileriyle alay edilir cinstendi...
Seçim öncesi emekliye biraz daha bir şeyler verilir gönülleri de oyları da alınır diye düşünülüyor.
Olabilir mi?
Elbette...
Olabilir değil olacaktır.
Çünkü bu konuda şimdiden bir çalışma başlatıldı.
Emeklilere 4 bin lira seyyanen zam verileceği konuşuluyor.
Peki yeterli mi?
Nereye göre kime göre?
Kırsal kesimdeki bir emekli ile şehirde yaşayan bir emeklinin harcamaları elbette bir değil.
İktidarın da şehirde yaşayan emeklilerin oyunu almaya da niyeti yok.
* * *
İktidarı körü körüne destekleyen adeta tapan zaten bir ketle var.
Çalıyor ama namaz kılıyor diyen bir kitle.
Ekonomi çok kötü ama vatan elden gitmesin diyen bir kesim var.
Tarikatlar ve cemaatler zaten belli ve ciddi bir oy kapasiteleri var.
Kısacası, vatan, millet, Sakarya, ardına da dini eklediğin zaman iktidar olamayacak bir parti yok.
* * *
Bir de kendini partiler üstü gören siyasetçiler var.
Gövde gösterileri yapan, ben olmazsam hiç bir parti seçimi kazanamaz sanan siyasetçiler var.
Yazımın başında da söyledim.
Kaçıncı seçimi takip ediyorum bilmiyorum. O kadar seçim takip ettim ki; Bu seçim gerçekten değişik bir seçim olacak.
Vatandaşın çektiği sadece ekonomik sıkıntı değil.
Ekonomik sıkıntı ile birlikte ortaya çıkan psikolojik sıkıntılar da var.
* * *
Dede artık torunundan kaçar hale geldi.
Nineler evlerine çocuklarının ve torunların geldiği zaman önlerine ne koyacam derdine düşmüş durumda.
Anne baba, çocuğuna ne kadar harçlık verirsem beni sıkıntıya sokmaz derdinde.
Çocuklar ve torunlar okula giderken bana kaç para harçlık verecekler derdinde.
Onun yanı sıra verilen harçlığa tost mu alayım, içecek bişey mi alayım derdi ardından geliyor.
Kantinci tostu nasıl ucuza mâl edip, daha ucuza nasıl satarım derdinde.
Esnaf vergisini BAĞ-KUR’unu bir kenara bırakmış kirayı nasıl ödeyeyim derdinde.
Sonuç?
Aşçı, uşak, bahçıvan, şoför hepsi...
Olay zaten Türkiye’de geçiyor.
Aşçı uşağa, bahçıvan şoföre sonra hepsi emekliye.
Ne diyeyim İYİ seçimler!
