Bahar Aylarına Dikkat!

Bahar Aylarına Dikkat!

İlkbaharın gelmesiyle birlikte, havalar bir ısınıp bir soğuyor. Soğuk kış mevsiminden çıkan vücudumuz, her ne kadar ilkbahar yağmuruna, güneşine ve çiçek polenlerine alışmaya çalışsa da, çoğumuzun vücut direnci hava değişiklikl

Kış mevsiminden  bahara geçerken havadaki sıcaklık değişiklikleri ile birlikte vücudumuz etrafımızda süregelen değişimlere ayak uydurmaya çalışır. Havadaki nemin artması, ani ısı değişimleri, rüzgar, ağaçlardan yayılan polenler bağışıklık sistemimizi olumsuz yönde etkileyerek hastalıklara davetiye çıkarır. Bahar aylarında sinir sisteminde bozukluk ve buna bağlı depresyon riski yüksektir. Migren, tansiyon değişiklikleri, mide-bağırsak sorunları, alerjik astım ve alerjik nezle bu mevsimde sık görülen hastalıklardır.

 

Doğanın yeni ritmiyle karşılaşınca ne yapacağını bilemeyen bünyemiz yorgun düşerek psikolojimizi etkiler ve bizi depresyonun kucağına sürükler. Bahar aylarında çevreye yayılan polenler ise alerjik reaksiyonların en önemli nedeni olarak görülür. Aşırı tükettiğimiz meyve ve sebzelerin sindirim problemlerine yol açması da yine bu mevsime yönelik sağlık sorunları arasında yer alır. Özellikle bahar aylarında ülser, gastrit ve reflü gibi mide hastalıkları sık görülebilir.

 

Bahar hastalıklarından uzak kalmanın ve bu güzel ayların tadını çıkarmanın yolu nedir diye kendimize sorduğumuzda cevabı aşağıda bulabiliriz:

 

Az ve sık yemeli, düzenli beslenmeliyiz.

Bol sebze ve meyve tüketmeli, günde en az 8 bardak su içmeliyiz.

Sigara ve alkol kullanmamalıyız.

Günlük yarım saat egzersiz yapmalıyız.

Stresten uzak durmalı, uykusuz kalmamalıyız.

Aşırı çalışmamalıyız.

Polenlerin yoğun olduğu yerlerden uzak durmalıyız.

Baharla birlikte başlayan halsizlik, yorgunluk, kaslarda  ağrı, uykuya dalamama ve sabahları zor uyanma gibi bahar yorgunluğu dediğimiz bu şikayetler yaşam kalitesinin bozulmasına yol açıyor ve uzun sürüyorsa altta kansızlık, tiroid hastalığı gibi başka hastalıkların araştırılması için  doktara başvurmalıyız.