Tarım ve Orman Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nca imzalanan protokol gereği, Doğa Koruma ve Milli Parklar Afyonkarahisar Şube Müdürlüğü ekipleri Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu öğrencilerine yönelik Biyoçeşitlilik ve Biyokaçakç?
Seminerde Tabiatı Koruma Biyoçeşitliliğin Önemi ve Biyokaçakçılık hakkında Mehmet Akif Ersoy Ortaokulunda 5-6 ve 7. Sınıf öğrencilerine ve öğretmenlerine bilgiler aktarıldı.
Seminere yaklaşık 180 öğrencinin katıldığı öğrenildi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Afyonkarahisar Şube Müdürlüğü ekipleri, seminer nedeniyle kendilerine destek olan okul idaresi, öğretmenleri ve semineri yakın ilgiyle takip eden öğrencilere teşekkür ettiler.
Biyoçeşitlilik Nedir ?
Biyolojik çeşitlilik, ekosistemlerin insanlığın refahı için gerekli olan yaşam destek sürecini sürdürebilme yeteneğinin ve sağlıklı çevrenin bir göstergesidir. İklim değişikliği, kirlenme ve kaynakların aşırı ve sürdürülebilir olmayan kullanımı, geçen yüzyılda biyolojik çeşitliliği çok ciddi bir biçimde tahrip etmiş ve bu durum insan yaşamını tehdit eder duruma gelmiştir.
Biyolojik çeşitlilik, sürdürülebilir kalkınmanın önemli parametrelerinden olan üç öğeden oluşur:
Genetik Çeşitlilik; Kalıtsal olarak geçen ve var oluşun fiziksel ve biyokimyasal özelliklerini belirleyen biyokimyasal paketler olarak tanımlanabilir. Genetik çeşitlilik belli bir tür, popülasyon, çeşit, alt-tür ya da ırk içindeki gen farklılığıyla ölçülür. Bu tür farklılıkları, örneğin evcil hayvanların ve tarımsal ürünlerin üretilmesini ve yabanıl yaşamda değişen koşullara uyumu sağlar.
Tür Çeşitliliği: Bir grup organizma genetik olarak benzerlikler gösterir ve karşılıklı olarak ürer, bundan, türler olarak adlandırılan üretken canlılar ortaya çıkar. Tür çeşitliliği genellikle, belli coğrafi sınırlar içindeki türlerin toplam sayısıyla ölçülür.
Ekosistem Çeşitliliği: Bir ekosistem bitkiler ve hayvanlar ile toprak, su, hava ve mineraller gibi cansız varlıklardan oluşur. Toplulukların kendi içlerinde ve topluluklar ile çevreleri arasında karmaşık işlevsel ilişkiler söz konusudur. Bunlar su dolaşımı, toprak oluşumu, enerji akışı gibi ana ekolojik süreçlerin de mekanizmasını oluşturur. Bu süreçler canlı toplulukları için gerekli olan destek sistemlerini sağlar ve böylece kritik bir karşılıklı bağımlılık oluşur. Bu bağımlılık, bir anlamda, sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının temelinde yatan olgudur.
Biyokaçakçılık nedir?
Bir ülke başka bir ülkenin genetik kaynaklarını kullanması ve herhangi bir fayda sağlaması durumunda sağladığı faydayı kullandığı genetik kaynağın anavatanı ile paylaşmak zorundadır. Kalkınmış ülkelerin genetik kaynakları kullanarak elde ettikleri faydaları o genetik kaynağın haklarını elinde bulunduran daha az kalkınmış ülke ile paylaşmak istememesi beraberinde yasal olmayan yollar ile genetik kaynağı elde etmeye çalışma yöntemlerini de beraberinde getirmiştir.
Bu yöntemler biyokaçakçılık ya da biyokorsanlık olarak adlandırılmakta ve giderek yaygınlaşmaktadır. Biyokaçakçılık ne demek sorusuna kısaca başka bir yanıt ise doğada var olan yabani canlıların ve onlara ait olan genetik kaynakların o canlıların haklarını elinde bulunduran devletin izni olmadan alınarak kaçırılması şeklinde olmaktadır.