Bazen gerçekten çok zor tutuyorum kendimi,
Gücü kendinde sanan insanların o pervasızca bakışları beni hasta ediyor. “sen kimsin lan” demek istiyorum.
Bazen kendimi o kadar zor tutuyorum ki. “Tekme tokat dalmak” istiyorum.
Bazen söyleyeceklerim boğazımda düğümleniyor. Yoksa “yüzüne ne kadar yavşak olduğunu ve senin gibilerin kendi pisliklerinde boğulacaklarını” söyleyesim geliyor
Bazen görmeyeyim diye gözlerimi kapatıyorum. Eğer “görürsem yüzüne tükürmeyeyim” diye
Bazen kulaklarımı kapatıyorum. Duyarsam “sövmeyeyim” diye
Sonra sakinliyorum. Aklımı kullanmak için.
Sonra diyorum ki kendime. “Bir Şeyin Kanıtı, Zıttıdır, Az Çoğun Kanıtıdır. Dünyanın umurunda bile değilsin, seni kızdıran yine kendinsin.”
Şükrediyorum sonra.
Bu dünya denge üzerine kurulmuştur. Her şey kusursuz bir denge içindedir.
Ne kadar kötü varsa, o kadar da iyi vardır.
Ne kadar adaletsizlik varsa, o kadarda adalet vardır.
Adalet hep zamanında tecelli eder.
Bu bir hakikattır. Hakikat dile kolay, nefse ağır gelir.
***
Yapacaksın, ama yaptırmayacaksın.
Söyleyeceksin, ama söylettirmeyeceksin.
Tarihi dizilerden öğreteceksin,
Deneme yanılma ile görevini icra edeceksin.
Yanına da birkaç hoca alacaksın ki, ellerin semada gözlerin kamerada olacak.
***
İnsanların duygularına oynamayın.
Sadece umutlar kaldı, onu da kullanmayın.